26 Temmuz 2012 Perşembe

Marilyn Monroe & Bazı Yazıları

"Paramparça olmuş iç dünyasında, kırık bir aynada makyaj yapmaya çalışan bir kadın gibi…"
Marilyn Monroe 
Marilyn Monroe'nun 'belkide hiç görmediğiniz' Fotoğrafları..
Defterine yazdığı yazıların bazıları...

Marilyn Monroe (1 Haziran 1926 - 5 Ağustos 1962; asıl adı Norma Jeane Mortenson), ABD'li sinema oyuncusu, şarkıcı ve model. 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından ve pop ikonlarından biriydi.



























Marilyn, Norma Jeane Mortenson ismi ile Los Angeles Devlet Hastanesi'nde doğmuştur. Biyografisini yazan birçok kişiye göre biyolojik babası annesinin RKO stüdyolarında film editörü olarak birlikte çalıştığı Charles Stanley Gifford ismindeki satış elemanıdır. Bazıları ise annesi Gladys Pearl Baker'ın ikinci kocası olan Martin Edward Mortenson'nın babası olduğunu iddia eder.



























































Ölümünün ardından yapılan otopsi sonucunda ölüm sebebi yüksek dozda Barbitürat alımı sonucu muhtemel intihar olarak ilan edilmesine karşın, olay yerindeki delil yetersizliği, otopside alınan dokuların daha sonradan kaybolması ve başta kahyası Eunice Murray olmak üzere görgü tanıklarının çelişkili ifadeleri sonucu ölüm sebebinin cinayet olduğuna ve politik sebeplerden Cia, Mafya ve Kennedy ailesinin buna sebep olduklarına dair tam olarak kanıtlanamamış birçok komplo teorisi ortaya atıldı. Monroe'nun bedeni daha sonra eski kocası Joe Dimaggio'ya teslim edildi ve onun aranje ettiği bir cenaze töreni ile 8 Ağustos 1962 yılında ise Westwood Village Memorial Park Mezarlığı'nda defnedildi.


Son kocası Arthur Miller onun bu hassasiyetine şu sözlerle işaret ediyor:
“…Hayatta kalmak için daha riyakâr biri olmalıydı, ya da en azından gerçekçi. O ise sokağın köşesinde durmuş, insanlara şiirlerini okumaya çalışan bir şaire benziyordu, gelip geçen kalabalık onun elbiselerini yırtarken…”


“..Sadece bir kaç kırık parçamız bir gün diğer insanların kırıklarına temas edecek. Gerçek bundan ibaret. Bir tek insanın gerçeği. Sadece “prezentabl” kırıklarımızı paylaşabiliriz. Bu yüzden hemen her zaman yalnızız [...] Neden olaylar gerçekten olmuyor da bir rol oynuyormuşum gibi geliyor? Neden bu işkenceyi hissediyorum? Neden kendimi diğer insanlardan daha az insan hissediyorum? Kendimi hep insan-altı bir varlık gibi hissettim…” (Marilyn Monroe’nun 1961′de psikanalist Ralph Greenson’a yazdığı mektuptan)
Ayrıca şunları not etmiş defterine:
“hiç bir zaman mutlu olmayacağımı biliyorum ama neşeli olabilirim….Ey Hayat! Senin iki yönünü takip ediyorum, havaya asılıyım, daha çok aşağıya düşer gibiyim… Ama kuvvetliyim, rüzgârdaki bir örümcek ağı gibi. Kırağı ile varlığım kuvvetleniyor, soğuk ve ışıltılı. Ama inci dizili çizgilerim bir tablo gibi rengârenk. Ah hayat, seni aldattılar…”
1943′te 17 yaşında iken şunları yazmış:
 “Kendini iyi tanımak ya da tanıdığını düşünmek o kadar da iyi bir şey değil. Başarısızlıkların üstesinden gelmek için herkesin biraz gurura ihtiyacı var”
 İlk kocasından ayrıldıktan sonra şunları not etmiş meselâ:
 “…idealize edilen gerçek aşkın sureti yok olduğunda hissedilen… fırlatılmış ve reddedilmiş olmanın verdiği ağır bir ızdırap…”
 5 ağustos 1962′deki ölümünden 4 yıl önce, 1958′de titreyen elleriyle şunları yazmıştı:
Help! Help! Hayatın yaklaştığını hissediyorum. Oysa istediğim tek bir şey var, ölmek”.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder