26 Haziran 2015 Cuma

Alican Albayrak


Alican Albayrak'ın kendi kaleminden hikayesi:
2 Nisan 1987 tarihinde yağmurlu bir akşam, İzmir' de, normal süresinden daha geç dünyaya gelen oyuncu, yağmurlu havayı güneşli havadan çok sevmesini ve hayatın gereğinden fazla hızlı olduğunu düşünmesini hala bu olaya bağlıyor. Doğumuyla birlikte adının ne olacağına dair aile içinde ufak çapta bir infiale yol açmış olmasını ve ebeveynlerinin uzun tartışmalar sonucu "ikimizin de dediği olsun" sürecine girmesini hep güzel talih olarak değerlendirmiştir. Ailesinin tek çocuğudur.

Fazla hareketli bir çocukluk dönemi içerisinde öğrenim hayatına İzmir' de başlayan Alican, okuma-yazma ve dört işlem meselesini 4 (dört) yaşında çözmesinin kaymağını yıllarca yedi. Hala kullandığı ve muhtemelen hayatı boyunca kullanacağı lakabını bu yıllarda almıştır.
Her akranı gibi kendisi de 90'lı yılların Pazar gecesi klasiği "Parliament Sinema Kulübü' nün" bıkmak usanmak nedir bilmeden her hafta verdiği Batman filmini hayranlıkla izlemiş ve tamamen kontrol dışı gelişen bir şekilde en sevdiği renk Parliament Mavisi olmuştur.
Uğurlu sayısının ne ara ve ne sebeple 3 (üç) olduğunu kendisi de hala bilmiyor.
İlk aşkı okulun tiyatro koluna yazıldığında, Alican 8 yaşındaydı. Arkadaşlarının günler süren yoğun bezdirme politikası sonuç verdi ve kendisini "elime mi yapışacak acaba" cümlesiyle ikna ederek kızın peşinden tiyatro koluna yazıldı. Sahneyle ilk tanışma ve ilk aşk acısı, kızın "prenses", sınıfın örnek çocuğunun "prens", kendisinin "ağaç" olduğu bu oyuna tekabül eder.
Akıbetini merak edip de küçük çapta bir araştırma yapmasıyla kızın, iki çocuk sahibi mutsuz bir muhasebeci olduğunu öğrenmesi ve hayatının zaferini yaşaması ise 2011 yılına…
Basketbola çocuk yaşta başlayan Alican, her zaman, sanatı ve sporu bir arada yürüten sosyal bir çocuk olmuştur. Karşıyaka Spor Kulübü' nün alt yapısında geçen 8 senenin sonunda, maçta talihsiz bir kaza geçirdi ve sağ ayağına bir seneliğine veda etmek zorunda kaldı. Yatarak geçen 1 (bir) sene içerisinde düşünmek için bol bol vakit bulan Alican, hayatının geri kalanını keyif aldığı şeyleri yaparak geçirme kanaatine varıp çocukken daha bünyesinde bir tutku halini almış savaş uçaklarına ve tiyatroya ağırlık verdi.
Büyük bir hevesle askeri lise sınavlarına hazırlanırken, boyu 1.90' ın üzerinde olduğu için pilot olamayacağı kendisine uygun bir dille anlatılan Alican, o günden beri emekli pilotlarla daha fazla zaman geçiriyor.
İlköğretimin bir kısmını Özel İzmir Lisesi, ortaöğretimini Özel Ege Lisesi ve liseyi Karşıyaka Şemikler Lisesi'nde tamamladı.
Lise yıllarında artık geleceğe dair fikirleri netleşen Alican yoğun bir programla Güzel Sanatlar Fakültesi giriş sınavlarına, İzmir Güzel Sanatlar Oyuncuları özel Tiyatrosu'nda hazırlanmaya başladı. Bu yoğun hazırlık süreci daha ilk senesinden meyvesini verdi ve 2004 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi-Güzel Sanatlar Fakültesi/Oyunculuk Ana Sanat Dalı öğrenimine hak kazandı. İzmir Devlet Tiyatrosu'nda stajını tamamlayan ve son derece keyifli geçen üniversite hayatı sonrası bir gecede verilmiş ani bir kararla ABD' ye sanatın okyanus ötesini öğrenmeye giden Alican, burada bir süre workshoplara katılıp ülkesine geri döndü.
Parmağa batan kıymığın çıkartılmazsa kalbe yürüyeceğine dair şehir efsanesini denemeye karar verip, serçe parmağına batan kıymığı 2 (iki) sene sonra battığı yerin 7 cm. ilerisinden illallah ederek çıkartması bu yıllarda gerçekleşmiştir.
ABD' den döner dönmez ekrana Derin Sular dizisinde "Kuzey" rolüyle, Fox TV' den giriş yapan Alican, 116 bölümden sonra kamera önündeki kariyerine ATV' de yayınlanan Uçurum dizisinde "Atıl" rolüyle devam etti. Uçurum bittikten sonra sağlık sorunları nedeniyle 1 (bir) sene ara vermek zorunda kalan oyuncu, KanalD' de yayınlanan İnadına Yaşamak dizisinde "Çekmece Nuri" ardından yine ATV' de yayınlanan Diğer Yarım dizisinde "Poyraz" rolünü aldı. Hali hazırda ekrandaki kariyerine devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder