Avealı olmayanlara çok yükleniyolar diyolar ama yalan , herkes rahat hemde herkes, mimarlar hariç.
onlara gerçekten çok yükleniyolar, sürekli düşünen , eleştirilen eleştirilmediğinde de eleştiren varlıklar haline dönüştürüyolar. varlık diyorum çünkü canlı özelliği pek göstermiyo bu türler. yattığı saat , yer hiçbirzaman belli değil, ne yediği içtiği muamma, gırtlağından iki lokma bişey, bikaç yudum su geçse gün içinde şükretsin. rahat geçecek bi günün hayaliyle; son on , son beş, son iki diye diye didinip durur garibim. bilir aslında biri bitince diğeri başlıyo ama oda öyle avunuyo işte. arada bi gülümseme de oluşmuyo değil yüzlerinde ama çok uzun sürdüğü söylenemez. fazla gülemez , dağıtamaz kafasını çünkü onun hep düşünmesi gereken maketi,çizimi, modellemesi, projesi,proje hocası, proje hocası asistanı ve jüri günü vardır . hep bunun ağır yükü altında ezilir kalır. sen zannedersin ki almış eline havalı çizim çantasını , bazukasını hayat bunlara hayat iki şekil çizer geçer okulu, yok işte olmuyo öyle . sen iki şekil çiz koy hocanın önüne seni şekilden şekle sokuyolar mı, sokmuyolar mı? öyle zannedip de gelenler çok sürmeden eleniyo zaten isteyerek gelenler hayatının en zor dört,beş,altı,.... yıllık savaşını veriyo,eleştirile eleştirile eleştiren çekilmezler haline geliyo. fiziksel özellikleri de gözlüklü, kamburu çıkmış,saçları dökülmüş, saçı başı dağılmış,ya aşırı şişman ya aşırı zayıf oluyo genelde. diceğim şu ki eğer bu sene üniversite sınavına girdiysen yok efendim havalı meslek,rahat bölüm, eğlenceli falan diye hiç yazma çok sürmeden çeker gidersin, sen gitmezsen de zorla gönderirler zaten.
dedim ya bu mimarlara çok yükleniyolar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder