Haydarpaşa Garı, 1908'de İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır. Gar, TCDD'nin ana istasyonudur. İstanbul'un Anadolu yakasında, Kadıköy'de bulunur. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde Bağdat Demiryolu yanında İstanbul-Şam-Medine (Hicaz Demiryolu) seferleri de yapılmaya başlanmıştır.
Istanbul Haydarpaşa railway station
Haydarpaşa Terminal (Turkish: Haydarpaşa Garı) is a terminus main station of the Turkish State Railways (TCDD) in the Haydarpaşa quarter of the Kadıköy district, at the Anatolian part of Istanbul, Turkey. International, domestic and regional trains running to east- and south-bound destinations depart from this major terminal which was built as the terminus of the Istanbul-Konya-Baghdad and Istanbul-Damascus-Medina railways during the final years of the Ottoman Empire.
Haydarpaşa garında
1941 baharında
saat on beş.
Merdivenlerin üstünde güneş
yorgunluk ve telâş
Bir adam
merdivenlerde duruyor
bir şeyler düşünerek.
Zayıf.
Korkak.
Burnu sivri ve uzun
yanaklarının üstü çopur.
Merdivenlerdeki adam
-Galip Usta-
tuhaf şeyler düşünmekle
meşhurdur:
“Kâat helvası yesem her gün” diye düşündü
5 yaşında.
“Mektebe gitsem” diye düşündü
10 yaşında.
“Babamın bıçakçı dükkânından
Akşam ezanından önce çıksam” diye düşündü
11 yaşında.
“Sarı iskarpinlerim olsa
kızlar bana baksalar” diye düşündü
15 yaşında.
“Babam neden kapattı dükkânını?”
Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına”
diye düşündü
16 yaşında.
“Gündeliğim artar mı?” diye düşündü
20 yaşında.
“Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?”
diye düşündü
21 yaşındayken.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
22 yaşında.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
23 yaşında.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında “İhtiyarladım” dedi,
“babamdan bir yıl fazla yaşadım.”
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.
Şimdi merdivenlerde durup
kaptırmış kafasını
düşüncelerin en tuhafına:
“Kaç yaşında öleceğim?
Ölürken üzerimde yorganım olacak mı?”
diye düşünüyor.
Burnu sivri ve uzun.
Yanaklarının üstü çopur.
Denizde balık kokusuyla
Döşemelerde tahtakurularıyla gelir
Haydarpaşa garında bahar
Sepetler ve heybeler
merdivenlerden inip
merdivenlerden çıkıp
merdivenlerde duruyorlar.
Nazım Hikmet Ran
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder